Intel’den veri merkezleri için yapay zeka hamlesi


Intel, yapay zeka alanında veri merkezlerine yönelik yeni bir grafik işlemci (GPU) duyurdu. “Crescent Island” kod adını taşıyan bu yeni çip, özellikle yapay zeka çıkarım (inference) görevleri için tasarlandı. Intel, bu ürünle ham güçten ziyade verimlilik, maliyet ve uyumluluğu önceliklendiren kurumları hedefliyor. Şirket, standart hava soğutmalı veri merkezi ortamlarıyla uyumlu bu kartla, Nvidia’nın amiral gemisi çözümleriyle doğrudan rekabet etmek yerine sunucu pazarındaki varlığını güçlendirmeyi amaçlıyor.

Intel, 160 GB LPDDR5X bellekli yeni yapay zeka GPU’su Crescent Island’ı tanıttı

Yeni GPU’nun 2026 yılının ikinci yarısında üretilmeye başlanması bekleniyor. Crescent Island, Intel’in yakında çıkacak Panther Lake işlemcilerinde bulunan Xe3 tasarımının bir iyileştirmesi olan Xe3P mimarisini kullanacak. Bu mimari, Intel’in daha geniş GPU ekosistemiyle bir bağlantı kurarken, şirketin dizüstü bilgisayar GPU’ları ile ortak bir mimariyi paylaşması üretim ve geliştirmeyi basitleştirebilir.

Intel Crescent Island yapay zeka Nvidia

Crescent Island’ın en dikkat çekici teknik detayı, 160GB kapasiteli LPDDR5X bellek kullanımı. Bu yapılandırma, veri merkezi hızlandırıcılarında nadiren görülüyor. 160GB kapasite, muhtemelen 20 ayrı LPDDR5X yongası kullanıldığını gösteriyor. Bu durum, tek bir GPU’da 640 bit veya çift GPU’lu bir tasarımda 320 bitlik bellek arayüzlerine işaret edebilir. Intel’in geleneksel GDDR6 veya HBM yerine LPDDR5X tercih etmesi, maliyet etkinliği ve düşük güç tüketimine verdiği önemi yansıtıyor.

Intel Crescent Island yapay zeka Nvidia

Ancak bu mühendislik stratejisinin bazı ödünleri bulunuyor. LPDDR5X bellekler, GDDR6 veya GDDR7 gibi “kelebek modunda” çalışamıyor. Bu durum, belleklerin GPU ile ne kadar verimli arayüz oluşturabileceğini sınırlıyor. Kurulum, çıkarım görevleri için yeterli bant genişliği sunsa da, eğitim için optimize edilmiş yüksek performanslı GPU’ların seviyesine ulaşamayabilir. Intel, Crescent Island’ı “güç ve maliyet odaklı” olarak tanımlayarak, rekor kıran performanstan çok pratikliğe odaklandığını açıkça gösteriyor.

GPU’nun yalnızca çıkarım odaklı olması, modelleri sıfırdan eğitmek yerine, önceden eğitilmiş modelleri verimli bir şekilde çalıştırmak için tasarlandığı anlamına geliyor. Crescent Island, Intel’in yapay zeka donanımında Nvidia ve AMD’ye karşı güvenilir bir alternatif oluşturma çabasının devamı niteliğinde. Mimari, farklı çıkarım modelleri kullanan veri merkezi operatörlerine hitap edebilecek geniş bir veri türü yelpazesini de destekliyor.

Intel henüz detaylı performans rakamlarını paylaşmadı, bu nedenle Crescent Island’ın rakiplerine kıyasla nasıl bir konumda olacağı belirsizliğini koruyor. Sizce Intel’in maliyet ve verimliliği öne çıkaran bu yeni yapay zeka stratejisi, veri merkezi pazarında başarılı olabilir mi?



Haber Kaynak Linki

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir